GAZETECİLER İNSAN ÇARESİZ KALINCA AKLA GELİYOR
Yıllardır bu düzenin böyle olduğunu ben gayet iyi biliyorum. İnsanlar başlarına bir şey gelince, çaresiz kalınca, kimseye derdini anlatamayıp başına gelen iş çözülmediği zaman son bir umut arayışına giriyor ve akıllarına gazeteciler geliyor. Bu konuda örnekleri geçtiğimiz günlerde tekrar tekrar yaşadım. Evlerini sel basanlar, konutlarının depolarına su dolanlar, evlerinin önündeki yollar bozulanlar, başlarına herhangi bir şey gelenler kapımızı çaldı. Mesela TOKİ konutlarının zeminlerinde bulunan depoları sular bastı, her yağmur yağdığında da bazı depolar sular altında kalıyor. Ben TOKİ Konutları oraya yapılırken yaptığım mücadeleyi çok iyi hatırlıyorum. Bu konutların yeri bura değil bu konutlar burada olmaz diye dönemin belediye başkanıyla baya mevzuular yaşamıştım. Neden o zaman yanımda kimse yoktu? Oraya TOKİnin olmayacağını bilmiyor muydunuz? Türkiyenin zeminden dolayı neredeyse en pahalı TOKİsi olan bu konutların yerinin yanlış olduğunu defalarca dile getirdim, defalarca burasının olmaması için mücadele verdim ama vatandaşlarımızın hiç birinden ses çıkmadı. Ayda 5 TL gibi komik bir ücrete sattığımız gazetemizi herkes bedava okumaktan büyük zevk alıyor. Şu çocuklara biraz katkım olsun diyen insana ben 20 yıllık meslek hayatımda yok diyebileceğim kadar az rastladım. O yüzden ekmeyince biçmek biraz zor oluyor. Cahiliye dönemimizde her yere koşturur, herkesin dediğini yapardık. Sonra birileri mahkemeye verir, birilerinin yancıları ahkam keser. Sonunda kötü olan, muhalif olan biz oluruz. Arkadaşlar, değerli okurlar biraz duyarlı olun belki o zaman bir şeyler değişir
Henüz kimse yorum yapmamış, ilk yorum yapan siz olun.